Yemek yerken, seyahat ederken, ders çalışırken, günlük işlerimizi hallederken ve tabii ki yatağa girip uykuya dalmadan önce telefonla ilgilenmek, bir şeyler izlemek, müzik dinlemek nefes almak gibi bir aktivite haline gelmiş durumda. Son yıllarda çığ gibi artan bu teknoloji kullanımı bilimsel araştırmalar için de yeni fikirler sunuyor. Mobil teknoloji ve medya kullanımının partnerlerin ilişki memnuniyeti üzerindeki etkilerini gösteren araştırmalar çoğalıyor.
Yapılan bir araştırma, çiftlerin yatmadan önce (hem birlikte hem de tek başına rutinlerde) teknolojiyle etkileşime girme biçimlerinin ayrıntılı bir resmini sunuyor. Çalışma, teknoloji kullanımını cinsel ve ilişkisel doyum, seks sıklığı, hayat tatmini ve yatma zamanı memnuniyeti ile ilişkilendiriyor. Bulgular ortak teknoloji kullanımının, duygusal yakınlığın ve birlikte uykuya dalmanın sağlıklı ilişkiler için önemli detaylar olduğunu gösteriyor.
Çalışmaya göre yalnızca bir partnerin teknoloji kullanımı bile ilişkileri olumsuz etkileme potansiyeline sahip. Kişiler, partnerlerinin tek başına teknoloji kullanabileceğini belirtseler de tek başına teknoloji kullanım süresi artıkça birlikte geçirilen zamanlardan duyulan memnuniyet azalabiliyor.
Partnerlerin gece birlikte geçirdikleri vakit söz konusu olduğunda idealler ve gerçekler arasında uyumsuzluk olması, anksiyete, depresyon semptomları ve daha kötü uyku kalitesine neden olabiliyor. Bu da partnerler arasında yaşanan çatışmaları artırabiliyor.
Buna kıyasla, ortak teknoloji kullanımı çiftler için faydalı olabiliyor. Ortak teknoloji kullanan çiftler yoğun geçen günün sonunda birlikte rahatlama ve gevşeme imkanı buluyorlar. Bulgulara göre tipik rutinlerde birlikte kullanılan teknolojinin varlığı, yatma zamanı memnuniyeti ile de önemli ölçüde ilişkili. Bu durum aynı zamanda seks sıklığıyla ilişki ve yaşam memnuniyetini de olumlu yönde etkiliyor. Boş zamanları birlikte geçirmek ve bu boş zamandan tatmin olmak, çiftlerin ilişkiye dair duyduğu tatmini de artırıyor. Fakat birlikte geçirilen zaman boyunca partnerlerin bireysel teknoloji kullanım miktarındaki tutarsızlıklar bu memnuniyeti azaltabiliyor.
Çalışmadaki başka bir bulguya göre ise, bireysel ve ilişkisel iyi oluşun önemli belirleyicilerinden ikisi duygusal yakınlık ve birlikte yatmak. Tipik uyku rutinleri sırasında birbirleriyle iletişim kurduklarını belirten çiftler ilişkilerinden de daha memnun oluyorlar. Çünkü bu iletişim kişinin partnerine ve paylaşılan zamana değer verdiğinin sinyalini verebiliyor, partnerler arasında daha fazla bağ kurma fırsatı sağlayabiliyor ve ilişkinin algılanan faydalarını artırabiliyor.