Narsisizm ve Romantik İlişkiler

Gizem Sürenkök

Gizem Sürenkök

R. Pınar Karan

R. Pınar Karan

Narsisizm ve Romantik İlişkiler

John William Waterhouse - Echo and Narcissus

John William Waterhouse - Echo and Narcissus

Kişilik özelliklerimizin yakın ilişkilerimize derinden yansıdığını hepimiz biliyoruz. Özellikle bazı olumsuz kişilik özellikleri; yakınlık kurma, empati yapma ya da duygusal olarak destek verme gibi bir ilişki için kilit öneme sahip davranışları engelleyerek ilişkilerimizin kalitesini azaltıyor. Bu özellikler arasında en çok karşımıza çıkanlar hiç şüphesiz "Karanlık Üçlü" olarak bilinenler oluyor. Narsisizm, psikopati ve makyavelizm olarak tanımlanan bu kişilik özelliklerinden makyavelizmi daha önceki yazılarımızda işlemiştik. Bu yazımızda da narsisizmden ve bu kişilik özelliğinin yakın ilişkilerimize olan etkisinden bahsediyoruz.
relate-banner

Narsist insanların kendilerini etraflarındaki kişilerden üstün gördükleri ve aşırıya kaçacak ölçüde benmerkezci oldukları biliniyor. Kendilerini olduklarından daha zeki ve başarılı görmeye eğilimli oluyorlar. Bununla uyumlu bir şekilde, narsist insanlar problemler karşısında hep kendilerini haklı çıkartarak başkalarını suçlu görme davranışı içerisine giriyorlar. Bu kişilik özelliğine sahip insanların diğer insanlara kıyasla daha az uyumlu oldukları bulunuyor. Örneğin; narsistik kişilik yapısına sahip insanlar, ortak bir karar alınırken genel kanının ne olduğuna bakmak yerine kendi isteklerini kabul ettirmeye meyilli oluyorlar.

Narsist kişiler başkalarının onlara hayranlık duymasını bekliyorlar. Bu kişilerin çevrelerindeki insanları göklere çıkarmaları ya da yerle bir etmeleri oldukça mümkün olabiliyor. Aynı zamanda başkalarının eleştirilerine karşı aşırı derecede hassas oluyorlar ve empati yetenekleri sınırlı oluyor. Yakın, sıcak ve samimi ilişkilere ilgisi belirgin ölçüde az olan bu kişiler; çevrelerindeki insanları kendilerini iyi hissedebilmek, amaçlarına ulaşmak yolunda kullanmaya meyilli oluyorlar.

Peki bu kişilik özelliğine sahip olan insanların sağlıklı romantik ilişkiler kurabilmesi gerçekten de mümkün mü? Kendilerini de başkalarını da yeterince gerçekçi bir şekilde göremeyen narsist kişiler; diğer insanları kendilerinden bağımsız, kendi istekleri, tutkuları ve hisleri olan bireyler olarak benimseyemiyorlar. Onlara göre, diğer kişiler hayatta temel olarak kendi şişirilmiş egolarını beslemek için bulunuyorlar ve hep bu amaca hizmet etmeleri gerekiyor. Burada bahsettiğimiz durumu biraz daha açalım. Narsist kişilerin ilişkilerini kendilerini iyi hissettirecek, kendilerini övmelerini kolaylaştırabilecek bir alan olarak kullandıkları bulunuyor. Narsist insanlar ilişkilerini bir nevi gösteri amaçlı kuruyorlar; bu sebeple de diğerlerinden övgü toplayabilecekleri durumlarda çok daha iyi bir partner gibi davranabiliyorlar. Yine övgü toplama istekleri sebebiyle çekiciliği ya da statüsü yüksek, bir "ödül" gibi görülebilecek kişilerle ilişki kurma ihtimalleri daha fazla oluyor.

Narsistik kişilik yapısına sahip insanların empati eksikliği, durumları da olduklarından farklı algılamalarına yol açabiliyor. Bu kişiler kendi beğenmedikleri özelliklerini başkalarına yansıtabiliyor ve var olan durumu reddetme, başkalarını suçlama, küçümseme, eleştirme, hatta diğer insanlara karşı agresif davranma gibi tutumlar sergileyebiliyorlar. Aslında, narsistlerin duygusal zekası onların diğer insanları manipüle etmesine ve olumlu hislerinden faydalanmalarına yardımcı oluyor. Bu sayede istediklerini elde ediyorlar ama zaten empati yeteneğinden yoksun oldukları için başkalarında sebep oldukları sıkıntıları hissetmiyorlar.

İlişkileri çoğu zaman bir savaş alanı olarak gören narsist bireyler için ilişkilerinde iktidar kurabilmek de büyük önem taşıyor. İlişkilerinin en başında çok dışa dönük ve kendilerine güvenen bir şekilde potansiyel adaylara yaklaşan bu kişiler, yüksek enerjileri ve ilgileri ile gözlerine kestirdikleri kişiyi etkilemeyi başarıyorlar. Kendi çekici özelliklerini ön plana çıkarmak konusundaki üstün yetenekleri sayesinde karşıdaki insanın gözünü kolaylıkla boyayabilen narsistler, genellikle çok iyi bir ilk izlenim bırakıyorlar. Övgüler, hediyeler, romantik sürprizler ve geleceğe dair verdikleri sözlerle karşılarındaki kişiyi kendilerine bağlıyorlar. Ancak zaman geçtikçe ve ilişkide beklenen yakınlık düzeyi arttıkça narsistlerin de ilişkiye olan ilgileri azalıyor. Genel olarak narsist bireylerin bağlılık kurmadan sadece kendilerini tatmin ettikleri sürece bir ilişkide kalmak istedikleri bulunuyor. Bu sebeple de ilişkilerini daha geçici olarak görüyorlar.

Yukarıda bahsettiğimiz durum narsist insanların bir ilişki içerisindeyken de sürekli çevrelerindeki adaylara dikkat etmelerine sebep oluyor. Bağlanmayı bunun önünde bir engel olarak gören narsist bireyler için uzun süreli bir ilişki sürdürmek gerçekten çok zor oluyor. Sağlıklı ilişkileri karşılıklı özen, güven, fedakarlık, değişime açıklık, yakınlık ve empati ile tanımladığımızı düşününce narsist bireyler için sağlıklı ve uzun süreli bir ilişki kurmanın ne kadar zor olduğunu da kolaylıkla görebiliyoruz. Yakınlık kurma ve empati yapma yeteneklerinin zayıflığının yanı sıra, eleştiriye kapalı tutumları ve partnerlerinin gelişmesini umursamamaları onların iyi ve güvenilir bir partner olmaları yolundaki en büyük engellerden birini oluşturuyor.

Bu kişilik özelliğine sahip bir bireyle ilişki kurmak son derece yıpratıcı ve yıkıcı olabiliyor. Kişiye, başlangıçta çok hoş ve çekici gelen partneri zaman içerisinde bambaşka birine dönüşüyor. Narsist bir bireyin partneri olarak kendilerine olan güvenleri sarsılıyor. Partnerlerinin tutarsız davranışlarını (örneğini başkalarının yanındayken sıcak ama evde yalnızken soğuk olmaları) anlamakta zorluk çekiyorlar, hissettikleri sıkıntıyı partnerleriyle paylaşmaları da mümkün olmuyor. Eleştiriye kapalı, onların ihtiyaçlarına karşı ilgisiz ve fedakarlık yapmaktan hoşlanmayan bir partnere sahip olmak duygusal olarak tatmin olmamaları ile sonuçlanıyor. Bu sebeple narsist insanların ilişkileri genelde kısa sürüyor ve yüzeysel oluyor.

Eğer siz de kendinizi böyle bir ilişkinin içinde bulduysanız ve sorunun ne olduğunu anlayamamış durumdaysanız bu yazıyı okumanın size iyi geleceğini umuyoruz.

[1] Campbell, W. K., & Foster, C. A. (2002). Narcissism and commitment in romantic relationships: An investment model analysis. Personality and Social Psychology Bulletin, 28(4), 484-495.
[2] Watson, P. J., Grisham, S. O., Trotter, M. V. & Biderman, M. D. (1984). Narcissism and empathy: Validity evidence for the narcissistic personality inventory. Journal of Personality Assessment, 45, 159-162.
[3] Campbell, W. K., & Baumeister, R. F. (2001). Is loving the self-necessary for loving another? An examination of identity and intimacy. In G. Fletcher & M. Clark (Eds.), Blackwell Encyclopedia of Personal Relationships (Vol. 2, pp. 437-456). London: Blackwell.
[4] Campbell, W. K., Brunell, A. B., & Finkel, E. J. (2006). Narcissism, interpersonal self-regulation, and romantic relationships: An agency model approach. In E. J. Finkel & K. D. Vohs (Eds.), Self and Relationships: Connecting Intrapersonal and Interpersonal Processes (pp. 57-83). New York: Guilford.
[5] Schultze, L., et al. (2013) Gray matter abnormalities in patients with narcissistic personality disorder. Psychiatric Research, 47(10), 1363-1369.
[6] Delic, A., Novak, P., Kovacic, J., & Avsec, A. (2011). Self-reported emotional and social intelligence and empathy as distinctive predictors of narcissism. Psychological Topics 20(3), 477-488.
[7] Campbell, W.K, Finkel, E.J., & Foster, C.A. (2002). Does self-love lead to love for others? A story of narcissistic game playing. Journal of Personality and Social Psychology, 83(2), 340-354.

Benzer yazılar

Sizin Aşkınız Hangisi?

Hiç aşık oldunuz mu? Peki aşkın ne anlama geldiğini düşündünüz mü? Aşk ne demek, hadi gelin birlikte bakalım.
The Letter - David Hettinger

Bitmek Bilmeyen Erteleme Döngüsü

İşlerini son ana bırakanlardan mısınız? Yumurta kapıya dayanmadan odaklanıp çalışamadığınızı mı düşünüyorsunuz? Erteleme davranışının pençesine takılmış olabilirsiniz!

“Sanki aramıza bir duvar örüldü, şimdi ne yapmalı?”

Bazen romantik partnerlerin arasına duygusal bir mesafe girebiliyor. Bu durumun işaretlerini ve bu durumla nasıl başa çıkılabileceğini sizin için derledik.
Be With Me- Joseph Lorusso

Aşkın Tanımını Yapmak Mümkün mü?

Kavuşmak, kavuşamamak, birlikte olup bütün dünyaya meydan okumak… Sizce aşk nedir? Böylesine karmaşık bir deneyimin tanımı yapılabilir mi?
Vampire - Edvard Munch

Ait Hissetmenin Özlemini Duyuyor Musunuz?

Ait olma hissine, sahip olduğumuz her ilişki içinde ihtiyaç duyuyoruz. Bu yazımızda aidiyet hissinin yaşamımızdaki yerinden bahsediyoruz.
Montmartre Nights - Ania Hobson

Aşırı Paylaşım Yapmak

Neden iyi tanımadığımız birine bir anda bir sürü şey anlatmak isteriz? Kuaförümüz neden aile ilişkilerimizi bilir? Aşırı paylaşım yapmanın nedenlerini ele aldık!
Waheed in lord’s robes - Liu Xiaodong (2011)

Örgütsel Bağlılık Neden Önemli?

Örgütsel bağlılık ile çalışanların iş performansı, motivasyonları, işten ayrılmaları ya da devam etmeleri arasında bir ilişki bulunuyor.
Carol in Love - Orchidof Antinous

Seks Bağımlılığı

Aktif bir cinsel hayat seks bağımlılığı anlamına gelmiyor. Dikkat edilmesi gereken nokta: Cinsel hayat sosyal hayatı olumsuz etkiliyor mu?
Love and Life - Kristina Varaksina

Romantik İlişkilerdeki 10 Duygusal İhtiyacımız

Romantik ilişkilerimizde genellikle karşılanmasını beklediğimiz 10 duygusal ihtiyacı açıkladık. Siz bir ilişkiden neler beklersiniz?

Partnerinize destek olamayacak kadar stresli misiniz?

Bazı faydaları olsa da genellikle stres hayatımızı ve ilişkilerimizi kötü etkiler. Stresle baş etmeye çalışmak enerjimizi zorlar, kaynaklarımızı tüketir ve partnerimize destek vermemize engel olabilir.

footer