Kendisine olan talebin fazla olduğunu karşıdakine göstermek, potansiyel eş olarak kendi değerini artırmak ve karşıdaki kişinin bağlılığını ve ilgisini test etmek zoru oynamanın temel sebeplerini oluşturuyor. Yapılan bir çalışmaya göre, kişiler zoru oynarken 58 farklı davranış sergiliyor. Bunlardan bazıları:
- Öz güvenli davranmak ve çok fazla duygu belirtisi göstermemek
- Asıl ilişki kurulmak istenen partnerden farklı kişilerle konuşmak, flört etmek ve hatta bir ilişkiye başlamak
- Meşgul davranarak ilişki dışındaki şeylere öncelik vermek
- Mesajlara ve aramalara geç yanıt vermek veya hiç cevap vermemek
- Duygu içermeyen fiziksel temaslarda bulunmak
Peki zoru oynayan kişiler gerçekten de hoşumuza gidiyor mu? Kısa vadeli gördüğümüz ve genellikle cinsellik odaklı kurduğumuz ilişkiler için ulaşılması kolay insanları daha çok seçebiliyoruz. Bu tarz ilişkilerde karşımızdaki kişi zoru oynadığında genellikle ondan daha çabuk vazgeçiyoruz. Fakat uzun süreli olmasını planladığımız, öyle gördüğümüz ilişkilerde biraz zoru oynayan kişilere daha fazla çekilebiliyoruz. Burada biraz kelimesi önem taşıyor çünkü tamamen ulaşılması güç ve sürekli zoru oynayan kişilerden - uzun süreli ilişki düşünsek bile - bir yerden sonra vazgeçiyoruz. Bu durum bizi zoru oynama davranışının kritik noktasına götürüyor: Evet, kaçan kovalanıyor fakat kovalamanın sonunda kaçanın yakalanacağı biliniyorsa.
Zoru oynamak, ilişkinin başlarında bir belirsizlik yaratıyor ve kişi bu belirsizliğin verdiği motivasyonla karşı tarafı daha iyi tanımak için çabalıyor. Böylece tutulma semptomlarının yoğunluğu artabiliyor. Fakat bir noktadan sonra karşıdaki kişinin sıkılma ve vazgeçme ihtimali olduğunu da akıldan çıkarmamak gerekiyor. Bunun yanı sıra genellikle içgüdüsel olarak hayatımızdaki belirsizliği azaltmaya çalışıyoruz çünkü belirsizlik bilgi eksikliği ve ne yapacağını bilememek anlamına da geliyor.
Zoru oynama davranışı kadınlarda erkeklerden daha fazla gözlemleniyor. Bu durumun evrimsel bir temelinin olabileceği düşünülüyor. Şöyle ki doğada eş seçimi için erkeğin dişiye maddi kaynaklarını sunması, dişinin de doğurganlığını bir şekilde belli etmesi gerekiyor. Erkekler arasında rekabetin daha fazla olması ve erkeklerin kadınların doğurganlık seviyesini algılayabilmeleri dişinin zoru oynama davranışıyla ilişkilendiriliyor. Birçok erkek doğurganlık seviyesi yüksek olan dişiye yöneldiğinde dişi seçici olup zoru oynayabiliyor. Duruma evrimsel bir bakış açısı sunan bu yorumun heteroseksüel bireylerin davranışlarını açıkladığını unutmamak gerekiyor.
Bir deneyde 4 dakikalık hızlı tanışma (speed dating) sonucunda bireylerin neden ilk başta ulaşılması zor insanları beğendiği açıklanmaya çalışılıyor. Bu çalışmaya göre, kolay ulaşılabilir kişilerin herkes için kolay ulaşılabilir olacağını düşünmeye eğilimli oluyoruz. Karşımızdaki kişi zoru oynadığında ise onun seçici olduğunu düşünüyoruz ve bu durum bize özel olduğumuzu hissettiriyor. Belirsizlik, özel olduğumuz hissi ile birleşince karşımızdaki kişiyle daha çok ilgilenmeye başlıyoruz. Daha önce belirttiğimiz gibi karşıdaki kişi uzun bir süre zoru oynamaya devam ederse ilişkiden vazgeçebiliyoruz çünkü ne yaparsak yapalım ona ulaşamayacağımızı düşünüyoruz.
Zoru oynayan kişiler başlangıçta çoğu kişiye çekici gelebiliyor. Bu yazıyla birlikte belki de mesajlarınıza geç cevap veren o kişiyi neden hala daha yakından tanımak istediğinizi anlamlandırabilmişsinizdir. İlişkilerde zoru oynamak gibi davranışlara bilinçli bir şekilde başvurulduğunda, yani ilişkinin gidişatını belirlemek veya karşıdaki kişiyi etkilemek adına stratejik hamleler yapıldığında bu davranışların ilişkiyi olumsuz etkileyeceğini söylemek mümkün. Günün sonunda kendimizi adım adım açtığımız ve kendimiz gibi olabildiğimiz ilişkiler bizi mutlu ediyor.