Normal gelişen her çocuk bağlanma figürüne (ki bu çoğu zaman ebeveynleridir) fiziksel olarak yakın olmak ister. Öyle ki oyun oynarken sık sık arkalarına dönüp ebeveynlerinin hala orada olup olmadığını kontrol eder. Peki bazı zamanlar çocukların ebeveynlerine normalde olduklarından daha yakın durmak istediğini fark ettiniz mi? Kucaktan inmedikleri, yere koyduğunuzda asla durmadıkları günlerin ya da ortamların diğer zamanlardan ne farkı olduğunu hiç düşündünüz mü?
Çocukların ebeveynlerine fiziksel olarak ne kadar yakın durmak istediği birtakım içsel ve dışsal faktörlere bağlıdır. İçsel faktörler arasında hastalık, yorgunluk, açlık gibi faktörleri sayabiliriz. Hasta, yorgun ya da uykusuz olan bir çocuk ebeveynine mümkün olduğu kadar yakın kalmak ister. Ama eğer keyfi yerindeyse, uykusunu almışsa, karnı toksa ebeveyninin etrafta olduğunu bildiği sürece gidip oynamaya devam edebilir. Aynı şekilde yabancı bir ortam, dışarıdan gelen yüksek sesli gürültüler, yeni karşılaşılan bir kişinin varlığı gibi dışsal faktörler de çocukların ebeveynlerine sığınmasına yol açarken, bildik, sakin bir ortam ve tanıdık insanların varlığı çocuğu rahatlatır ve özgürce kendi başına hareket etmesine olanak sağlar.