Her geçen gün, sevdiklerimizin ya da çevremizi saran insanların içerisine girmiş olduğu mutsuzluk sarmalı hem onlar adına endişelenmemize neden oluyor hem de kendimizi de bu döngüye kaptırmaktan çekiniyoruz. Güncel bir araştırmaya göre, bu döngülerin içerisine girmeden mutluluğa giden yol, mutluluk hakkında bir obsesyon geliştirmemekten geçiyor. Bir başka deyişle, kendimizi mutlu olmaya zorlamak, bizi mutsuzluğa götüren esas yol olabiliyor ve bu da akıl sağlığımıza hiç iyi gelmiyor.
Öte yandan yine aynı araştırma, mutlu olmaya fazlasıyla önem veren ve bunu sürekli vurgulayan toplumlarda yaşayan mutsuz kişilerin, neden mutlu olamadıkları üzerine kafa yorduklarında ironik bir şekilde daha da mutsuzlaştığını gösteriyor. Bu kişiler, onlara dayatılmış olan mutlu olma halini yaşayamadıklarından, içinde bulundukları toplumda kendilerini yetersiz olarak görüyorlar. Sonuç olarak, toplum içerisinde "mutlu olmak" temalı durumların fazlasıyla yüceltiliyor olması, aslında kişilerin akıl sağlığına hiç de iyi gelmiyor.