Gücü elinde tutan kişiler etraflarındaki kişileri ne kadar umursuyor? Güç sahibi olmak, başkalarının nasıl hissettiğini anlamaya engel mi oluyor?
Benzer sorularla yola çıkan araştırmacılar, güç ve empati arasındaki ilişkiye dair etkileyici sonuçlara ulaştı. 2006 yılında yapılan araştırma kapsamında bir grup katılımcıdan kendilerini "güçlü" hissettiren, başkaları üzerinde güç sahibi olduğu bir anısını yazması istenirken diğer bir gruptan kendisini "güçsüz" hissettiren yani bir başkasının kendisi üzerinde güç sahibi olduğu bir anısını yazması istendi. Deneyde iki grup da birbirlerinin kağıtlara ne yazdığından habersizdi.
Bu aşamadan sonra, daha önceki aşamada güç sahibi olduğu bir anısından bahseden katılımcıdan yine kendisini güçlü hissettirecek bir görevi yerine getirmesi istendi: Kendisine verilen hayali senaryoda elinde bulunan piyango biletlerini istediği şekilde kendisi ve diğer katılımcı arasında paylaştırması. Diğer grupsa edilgen bir şekilde piyango biletlerinin kendisine verilmesini bekledi ve bu arada kaç tanesinin kendisine verileceğini tahmin etti. Böylece bu gruptaki insanlar kendilerini daha da güçsüz hissettiler.
Görevleri tamamlayan katılımcılardan son olarak alınlarına hızlıca bir "E" harfi çizmeleri istendi. Sonuçlar ise son derece şaşırtıcı. Deney sırasında kendisini güçlü hissetmesi sağlanan katılımcılar, "E" harfini kendilerine göre doğru yönde çizerken; kendini güçsüz hissetmesi sağlanan katılımcılar ise karşılarında biri varmışçasına aynı harfi karşıdaki kişiye göre doğru yönde çizdiler. Yapılan diğer araştırmalar, farklı bağlamlardaki ilişkiler için de benzer sonuçlar ortaya koyuyor. Kısacası, güç sahibi olan bireyler olaylara kendi açılarından yaklaşıyor ve başkalarının bakış açısını hesaba katmıyorlar.