Sosyal ilişkilerdeki güç kavramı gözle görülür, elle tutulur olmamasına rağmen ilişkilerin dinamiklerini belirleyen oldukça önemli bir faktör. Öyle ki Bertrand Russell, İktidar isimli kitabında, pozitif bilimlerde enerji olan temel kavramın sosyal bilimlerde de güç olduğunu ve bu yüzden de sosyal dinamiklerin kanunlarının sadece güce dayanarak açıklanabileceğini öne sürüyor. Güç kavramının sadece kurumlara, liderlere, hiyerarşik ilişkilere ait olmadığını kabul ettiğimiz zaman, romantik ilişkilerdeki güç kavramının da ne kadar önemli olduğunu ve belki de ilişkilerimizin doğasını belirlediğini anlamaya başlayabiliyoruz.
Güç, romantik ilişkilerde ortak sosyal çevreden finansal kararlara, nasıl zaman geçirileceğinden ebeveynliğe kadar birçok konuda incelenebiliyor. Ancak, yine de incelenen çiftlere göre bazı tekrar eden konular olduğunu söyleyebiliyoruz. Evli veya beraber yaşayan çiftler için finansal kararlar ve ev işleri gibi konuların, ayrı yaşayan çiftler için ise beraber ne kadar zaman geçirileceğinin daha kritik bir tartışma konusu olduğu görülüyor.
Çiftler üzerinde gözlem ve öz bildirim yöntemleri kullanılarak yapılan araştırmalar gösteriyor ki, çiftlerin ilişki için en önemli gördükleri alanlar; beraber geçirilen zaman ve bu zamanın nasıl geçirildiği, sevgi ve cinselliğin fiziksel olarak gösterilme şekilleri, aile ve arkadaşlar oluyor. Bununla beraber, çocuk büyütme ve finansal kararlarla ilgili alanlar ise çiftler arasında çok büyük farklılık gösteriyor. Bu durumun sebebinin sosyal cinsiyet rolleri olduğu düşünülüyor.
Romantik ilişkilerdeki güç kavramı incelenirken dikkate alınan dört anahtar alan bulunuyor: Gücün şartlara göre değişkenliği, gücün kendini gösterebileceği yollar (güç direkt olarak sonucu etkileyebileceği gibi, karar alma sürecini de etkileyebilir), gücün diğer partnerin gücüne bağlı olarak etkisi ve gücün pasif bir direnme olarak kendisini gösterebilmesi. Bu sebeplerle gücü kimin elinde bulundurduğunu anlamak için sadece son kararın ne olduğu değil, bu karara ulaşma sürecinin de incelenmesi gerekiyor. Örneğin, bazı insanlar agresif bir şekilde kararlarını dikte etmek yerine tartışma sırasında kendi fikirlerini daha mantıklı göstermeye çalışıyorlar ki bu da süreç boyunca daha pasif gözükseler dahi, nihai kararda daha etkili olmalarını sağlayabiliyor. Ya da bazı insanlar son sözü söyleyen taraf olmaya kararlı oldukları için onları bu karara itenin partnerleri olduğunu fark etmeyebiliyorlar.
Peki, güç partnerlerin hedeflerini nasıl etkiliyor? İnsanların hedeflerini tamamen bireysel olarak seçtiğini ve takip ettiğini söyleyemiyoruz. Bir başka yazımızda da paylaştığımız gibi yakın çevrelerin bu süreçlere etkisi oldukça fazla. Örneğin, üniversite öğrencilerine onlardan akademik başarı bekleyen yakınları hatırlatıldığında dersleri için daha fazla çabaladıkları görülüyor. Romantik ilişkilerde de partnerler birbirlerine hedeflerine ulaşmaları konusunda duygusal ve fiziksel yardımda bulunuyor ve birbirlerinin potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olacak davranışlar sergiliyorlar. Hatta, başkalarının hedeflerinden etkilenmek için onları tanımamız dahi gerekmiyor. 2004'te yapılan bir araştırma gösteriyor ki insanlara öncesinde hedefi para kazanmak olan birinin davranışları okutulduğunda, sonunda para ödülü olan bir görevde daha uzun süre dayandıkları görülüyor. İlişkilerde gücü daha az olan partnerlerin ortak hedefleri veya direkt olarak karşı tarafın hedeflerini benimseyecek ve onlara yardım edecek davranışları daha çok gösterdikleri bildiriliyor. Hatta, bunu bazen kendi hedeflerinden ve psikolojik sağlıklarından dahi fedakarlık ederek yapabiliyorlar.
Romantik ilişkilerden bağımsız olarak da sosyal gücü daha az olan insanlar davranışlarında duruma bağlı sinyallerden daha fazla etkileniyorlar. Örneğin, bir araştırmada insanlardan bir uzaylı çizmeleri isteniyor ve sosyal gücü daha az olan insanların çizimlerinin kağıt üzerindeki örnek çizime daha çok benzediği bulunuyor. Bu da gösteriyor ki çevremizdeki en küçük işaretten bile düşündüğümüzden çok daha fazla etkileniyoruz. Bu bilgi özellikle de romantik partnerlerimiz gibi hayatımıza çok daha derinden dokunan insanların seçimini çok daha önemli kılıyor.