Beraber yaşamanın kalitesini belirleyen en önemli iki faktörün yaş ve eğitim durumu olduğu biliniyor. Daha geç yaşlarda evlenen veya birlikte yaşamaya başlayan çiftler daha olumlu deneyimlere sahip oluyor. Daha erken yaşlarda evlenen veya beraber yaşamaya başlayan kişiler için ise beraber yaşamak, ayrılmanın önemli sebeplerinden biri haline gelebiliyor. Bunun en büyük sebebinin gençlerin daha az para kazanması ve aşktan ziyade ekonomik ve pratik nedenlerden ötürü birlikte yaşamaya başlamaları olduğu düşünülüyor. Araştırmalara göre kişi 23 yaşından önce partneriyle beraber yaşamaya başlarsa ilişki ayrılık noktasına daha hızlı ulaşıyor. Çünkü 23 yaşın genellikle kişinin psikolojik olarak olgunlaştığı, üniversiteden mezun olup yetişkin yaşamına adapte olmaya çalıştığı ve finansal olarak bağımsızlığını kazandığı yaş olduğu düşünülüyor. Aynı durum eğitim seviyesi için de geçerli. Eğitim seviyesi daha yüksek olan insanların, daha yüksek bir gelire sahip oldukları için ekonomik nedenlerden ziyade romantik nedenlerden dolayı partneriyle birlikte yaşamayı tercih ettikleri düşünülüyor.
Öte yandan, evlenmeden önce partnerle beraber yaşamak çok kısa bir süre öncesine kadar bir tabuydu. Fakat bugün, yalnızca Amerika'da beraber yaşayan çiftlerin sayısı geçen 50 yıla göre %1500 artmış durumda. Bu konu üzerine yapılan araştırmalar, evlilik öncesinde ekonomik ve pratik nedenlerden ötürü beraber yaşayan çiftlerin, evlendikten sonra daha fazla ayrılma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor. Günümüzde daha sık rastlanan birlikte yaşama (kohabitasyon) türünün de bu olduğu görülüyor.
Beraber yaşamayı lanetten ziyade bir mucizeye dönüştürmenin sırrı ise aslında çok basit: aradaki bağı somutlaştırmak. Bu somutlaştırma yüzük takmak, söz/nişan yapmak, evlenmek gibi geleneksel yöntemlerle olabileceği gibi tamamiyle çifte özgü bir yöntemle de olabilir. Somutlaştırma eylemi, içinde yaşanılan topluma aykırı olabilir veya tamamen geleneklere uygun olabilir. Önemli olan bu eylemin beraber yaşayacak olan iki kişi için de anlamlı olması ve bunun bir seremoni şeklinde gerçekleşmesi. Diğer türlü beraber yaşamak, iki partnerin kendi özel alanının olduğu bir ev arkadaşlığına dönüşebiliyor ve ilişkiler kopma noktasına gelebiliyor. Beraber yaşamak çiftlerin birbirlerini daha iyi tanımasını sağlıyor ve bu sayede kişiler birbirleriyle aslında tam olarak uymadıklarını görebiliyorlar. Bu sebeple evliliği sihirli bir değnek değil de sadece beraber yaşamayı anlamlı hale getiren bir somutlaştırma eylemi olarak görmek mümkün. Eğer evlenmeden önce partnerinizle yaşıyorsanız ve aranızdaki bağın daha çok ekonomik sebeplerle ilişkili olduğunu fark ettiyseniz evlendiğinizde de durum çok farklı olmayabilir ve bu da sizi ilişkiniz hakkında daha detaylı düşünmeye sevk edebilir.
