Koronavirüs Krizi Bizi Nasıl Etkiliyor?

Begüm Yılmaz

Begüm Yılmaz

Ekin Akyazıcı

Ekin Akyazıcı

Koronavirüs Krizi Bizi Nasıl Etkiliyor?

Scream - Edvard Munch

Scream - Edvard Munch

Koronavirüsün dünya çapındaki hızlı yayılışı, sağlığımız ve yakınlarımızın sağlığı konusunda hepimizin çok daha fazla tedbir almaya başlamasına sebep oldu. Eğitime ara verilmesi; çeşitli ulaşım yollarının kullanıma kapatılması; konser, tiyatro, maç gibi kitlelere açık etkinliklerin iptalleri bu tedbirlerin sadece birkaç örneği. Bu büyük çaplı önlemlerin dışında, bir de kişisel olarak alınması gereken önlemler var ki, bunların başında; fiziksel temastan olabildiğince kaçınmak, kalabalık yerlerde bulunmamak ve hatta gerekmediği sürece evden çıkmamak geliyor. Bu sosyal mesafelendirme hali virüsün yayılmasını ve durumun hepimiz için daha da kötüleşmesinin önüne geçiyor. Peki tüm bu sosyal mesafelendirme durumu, bizleri nasıl etkiliyor?
relate-banner

Sosyal bir bağ kuramamak, bir başka deyişle, çevremizde bize iyi gelen bir dostumuzun, partnerimizin ya da bir aile üyemizin eksikliğini hissetmek, sağlığımız üzerinde günde 15 sigara içmek kadar olumsuz bir etkiye sahip. Öte yandan, yalnızlık ve sosyal izolasyon hem ruh hem de beden sağlığımıza obezitenin neredeyse iki katı kadar zarar veriyor. Koronavirüs, bağışıklık sistemi daha zayıf olan yaşlı nüfus için çok daha büyük bir tehlike arz ediyor ve bu nedenle aslında tüm bu sosyal izolasyondan en çok yaşlı nüfus etkileniyor. Yapılan çalışmalar, istikrarlı bir şekilde benzer sonuçlar ortaya koyuyor. Yalnızlık ve sosyal izolasyonun özellikle de yaşlıların ruh ve beden sağlıklarına ciddi derecede olumsuz etkileri olduğu bulunuyor. National Academies of Sciences'ın kısa süre önce yayınladığı rapora göre, yaşlıların %43'ü kendisini yalnız hissettiğini belirtiyor. Halihazırda kendini yalnız hisseden bir yaş grubundan kişilerin sıradışı bir düzeyde sosyal izolasyonla karşılaşmasının bu kişilerin ruh ve beden sağlığı açısından endişe verici bir durum olduğu sonucuna varmak pek de zor değil.

İnsanlar, grup içerisinde kendilerini daha güvende hissedecek şekilde evrimleşmiş olsa da, koronavirüs krizi nedeniyle ne kadar süreceğini öngöremediğimiz bir süre boyunca birbirimizden eskisine kıyasla daha izole bir şekilde yaşamamız gerekiyor. Bu doğamıza aykırı bir durum olduğu için bize kontrolü kaybettiğimiz hissini verebiliyor ve kaygı düzeyimizi olumsuz etkileyebiliyor. şu anda yaşadığımız ve belki de önümüzdeki günlerde daha fazla hissedeceğimiz sosyal boşluğu ve endişe halini ortadan tamamen kaldıramıyor olsak da, bu olumsuz duyguları hafifletmenin yolları mevcut.

2009 yılında domuz gribinin tüm dünyaya yayıldığı sırada yapılan bir araştırma, belirsizlikler karşısındaki tavrımızın endişe seviyemiz üzerinde bir belirleyici olduğunu gösteriyor. Öyle ki, belirsizliğe karşı daha fazla tolerans gösterebilen kişilerin endişe seviyeleri de daha düşük oluyor. Peki belirsizliğe karşı nasıl bir tutum sergilemeliyiz? Günlük hayatta kesinlik aradığımız davranışları bir kenara bırakabilirsek, yaşadığımız endişe azalabiliyor. Örneğin, bir sorunun cevabına ihtiyacınız olduğunda arkadaşınıza hemen mesaj atıp öğrenmeye çalışmayın veya sürekli hava durumunu kontrol ediyorsanız bir sonraki sefer bakmamaya çalışın. Aynı şekilde, bu yanınızı güçlendirdikçe internetten koronavirüs ile ilgili haberleri ve salgınla alakalı sosyal medya paylaşımlarını incelemeyi azaltabilirsiniz.

Öte yandan, koronavirüsün ölüme sebebiyet verebiliyor olması, özellikle de daha yaşlı kişileri ölümlü olduğumuz gerçeğiyle yüzleşmeye itebiliyor ve bu da ayrı bir stres kaynağı oluşturarak ölüm endişesine neden olabiliyor. Sağlık sorunları ölüm korkusunu tetikleyebiliyor ve dolayısıyla endişeyi artırarak herhangi bir hastalık semptomuna karşı aşırı "dikkatli" olmaya yol açabiliyor. Bu gibi durumlarda, sizin için önemli bir anlamı olan şeyler, kişiler veya amaçlarla bir bağ kurmak faydalı olabiliyor.

Tüm bunlara ek olarak, söz konusu bizi şimdi değil de gelecekte etkileme olasılığı olan durumlar olduğunda, bu durumla nasıl başa çıkacağımız konusunda gerçekçi olmayan bir tavır sergiliyoruz. Bir başka deyişle, başımıza olumsuz bir olay geleceğini hayal ettiğimizde o olayın bizde yaratacağı etkiyi gözümüzde büyütüyoruz, gerçeklikten uzak felaket senaryoları yazabiliyoruz. Olumsuz bir olay başımıza geldiğinde ise çoğunlukla tahmin ettiğimizden daha az etkileniyoruz. Tam da bu durumda, sandığımızdan daha dayanıklı olduğumuzun farkına varmak bile endişelerimizin azalmasına yardımcı olabiliyor.

Koronavirüs şu anda %3.4 ölüm oranıyla evrensel bir hastalık olarak kabul edilmiş son derece ciddi bir virüs ve bu nedenle önlem almamız da oldukça elzem. Fakat araştırmalar bize yabancı olan tehditleri gözümüzde olduklarından daha fazla büyütmeye meyilli olduğumuzu gösteriyor. Yani, tehdit ne kadar bilinmez ve yabancı olursa onu o kadar abartma eğilimi sergiliyoruz. Bu noktada ruh sağlığımız için en etkili olacak yöntemin, tehdidin ne olduğunu elimizden geldiği kadarıyla anladıktan sonra, alabileceğimiz önlemleri alarak gerçekçi bir şekilde bu duruma yaklaşmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu süreçte panik ve endişe hislerinin normal olduğunu bilerek bu hislerle başa çıkmamıza yardımcı olacak stratejilerden faydalanabilir, kendimizi hem ruhen hem de bedenen daha sağlıklı tutmak için normalden biraz daha fazla çaba göstermeye çalışabiliriz.

[1] Holt-Lunstad, J., Smith, T. B., Baker, M., Harris, T., & Stephenson, D. (2015). Loneliness and social isolation as risk factors for mortality: a meta-analytic review. Perspectives on Psychological Science, 10(2), 227-237.
[2] Courtin, E., & Knapp, M. (2017). Social isolation, loneliness and health in old age: a scoping review. Health & Social Care in the Community, 25(3), 799-812.
[3] National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine. (2020). Social Isolation and Loneliness in Older Adults: Opportunities for the Health Care System. Washington, DC: The National Academies Press. https://doi.org/10.17226/25663.
[4] Klein, E. (2020). Coronavirus Will Also Cause a Loneliness Epidemic. Vox. Retrieved from: www.vox.com/2020/3/12/21173938/coronavirus-covid-19-social-distancing-elderly-epidemic-isolation-quarantine
[5] Taha, S., Matheson, K., Cronin, T., & Anisman, H. (2014). Intolerance of uncertainty, appraisals, coping, and anxiety: The case of the 2009 H1N1 pandemic. British Journal of Health Psychology, 19(3), 592-605.
[6] Kecmanovic, J. (2020). 7 Science-Based Strategies to Cope with Coronovirus Anxiety. The Conversation. Retrieved from: https://theconversation.com/7-science-based-strategies-to-cope-with-coronavirus-anxiety-133207
[7] Wilson, T. D., & Gilbert, D. T. (2005). Affective forecasting: Knowing what to want. Current Directions in Psychological Science, 14(3), 131-134.
[8] Wright, G., Bolger, F., & Rowe, G. (2002). An empirical test of the relative validity of expert and lay judgments of risk. Risk Analysis: An International Journal, 22(6), 1107-1122.

Benzer yazılar

Mezun Oluyorum. Peki Ya Sonra?

Gelin mezuniyet kaygısı ile nasıl başa çıkabileceğimize göz atalım.

Duygularımızla ilgili öğrendiğimizi unutmamız gereken 7 şey

Duygularımız söz konusu olduğunda bazı hatalı düşüncelere sahip olabiliyoruz. Bu düşünceleri, doğru ve bize iyi gelecek düşüncelerle değiştirmek mümkün! Buyrun yazımıza…
Remembrance Story - Cristina Carol

Bize İyi Gelmeyen 12 Düşünce

Mantıklı ve tutarlı olmak, hata yapmamak, herkes için her zaman uygun olmak… Kendimizden beklentilerimiz neler ve ne kadar gerçekçiler?
Battersea, London- Niall McDiarmid (2017)

İlişkinde Kaygı Mı Duyuyorsun?

Arkadaşları beni sevecek mi? Onu çok mu bunalttım? Kaygılı biriyseniz bu düşüncelere yabancı değilsiniz. Gelin bunları yakından inceleyelim!

Neden Kaygılanırız?

Neden bazı durumlarda ellerimiz terliyor, kalbimiz hızlı hızlı atıyor ve zihnimiz belli bir düşünceyle ya da bir anda birçok düşünceyle doluyor? İşte kaygı duymamızın sebepleri!
Küçük Prens filminden bir kesit

Ekolojik Kaygı

İklim krizi, su kıtlığı, yangınlar… Tüm bunlar geleceğe dair kaygı duymamıza sebep oluyor. Peki neden?
Untitled - Arkady Plastov

Çocuğumun Korkuları Normal Mi?

Birçok çocuk ebeveynlerinin desteğiyle zamanla korkularının üstesinden geliyor. Peki çocuğunuza korktuğu anlarda nasıl destek olabilirsiniz?

Dokunmak, kaygılı bağlananlara iyi geliyor.

Bir dokunuşun içinizi sıcacık yaptığı oldu mu hiç? Dokunmak ve dokunulmak, en çok da kaygılı bağlanan kişilere iyi geliyor.
El Tiempo Suspendido - Pilar Lopez Baez

Oyuncu Ebeveynliğin Etkileri

Oyun, çocuk ve ebeveynin yakın ve sıcak bir ilişki kurabilmesini sağlıyor. Oyuncu ebeveynlik size ve çocuğunuza çok iyi gelecek!
Walk - Marc Chagall

Ayrılık Sonrası Seks

Ayrılma sonrası seksin nedenleri, cinsiyetler arası genel farklılıkları ve etkilerini öğrenmek için yazımızı inceleyebilirsiniz.

footer