Kontrol Edemediklerimizden Misiniz?

kategori

Yakın İlişkiler

Kontrol Edemediklerimizden Misiniz?

Sık sık hayatın getirdiği belirsizliklerle ve kontrol edemediğimiz durumlarla baş etmek için çözüm yolları bulmaya çalışıyoruz. Ama maalesef bunun için savaşıp işin içinden çıkamazken aslında sihirli bir değneğimizin olmadığını unutuyoruz. Sonuç olarak enerji kaybıyla ve çaresizlik ve umutsuzluk hisleriyle kalakalıyoruz. Bu hislere kapılmadan önce haydi gelin kontrolümüz dışında olan dört maddeye bakalım.

1. Gelecek

Geleceğin belirsizliği çoğumuzu endişelendiriyor. İstiyoruz ki her an oluşabilecek durumların nerede, ne zaman ve nasıl seyredeceğini bilelim. Hatta bilmek de yetmiyor, üzerinde planlar yapmak ve planlarımızın bir bir gerçekleştiğini görmek istiyoruz. Ancak biz ne kadar plan yaparsak yapalım işler istediğimiz gibi gitmeyebiliyor ve belirsizlikler istediğimiz netliğe kavuşamıyor. Geleceğin bir kesinliğe sahip olmamasına sebep olan dış etkenler hayatın akışında her zaman karşımıza çıkabiliyor. Düşünsenize geriye dönüp baktığınızda 2020 yılı için planladığınız her şeyi gerçekleştirebildiniz mi? Bu çok da mümkün olmasa gerek!

2. Geçmiş

Geçmişin geçmişte kaldığını bilsek de oraya takılıp kalabiliyoruz. Geçmişte kalan bazı şeylerin nedenini anlayamamamız çok doğal. Ancak bu anlayamama halinin sonucunda hayatın eskiden nasıl olduğunu tekrar tekrar düşünmek ve bu düşüncelerin bizi tüketmesine izin vermek ile davranışlarımız üzerine düşünerek geçmiş deneyimlerimizden ders çıkarmak arasında büyük bir fark var. İlkini tercih ettiğimizde enerjimizi boşu boşuna geçmişi kontrol etmeye çalışarak harcarken ikincisini tercih ettiğimizde şimdiki zamanımızı daha iyi değerlendirip geleceğe daha emin adımlarla yürüyebiliyoruz.

3. Diğer İnsanların Düşünceleri ve Hisleri

Zaman zaman kendi güvensizlik hissimizi gidermek ve dışarıdan onay alma ihtiyacımızı karşılayabilmek için başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüklerine ve hissettiklerine çok fazla odaklanabiliyoruz. Başkalarının bizi nasıl algıladıkları üzerine çok fazla düşündüğümüzde sözleri ve davranışlarındaki olumlu ipuçlarını göz ardı edip olumsuz olanları daha fazla görmeye meyilli oluyoruz. Bu da zihin okuma davranışında bulunarak varsayımlarda bulunmamıza sebep oluyor. Ancak unutmamalıyız ki biz başkalarının zihinlerini okuyabilen büyücüler değiliz ve bir yandan da başkalarının algılarını kontrol edemeyiz. Sadece ve sadece kendi iç süreçlerimizi; yani kendi düşünce, duygu ve davranışlarımızı kontrol edebiliriz.

4. Diğer İnsanların Eylemleri ve Kararları

Çoğumuz çevremizdeki insanların bizi etkileme ihtimali olan kararlarına müdahale etme ya da edemiyorsak da takılı kalma eğilimi gösterebiliyoruz. Bu özellikle bizimki gibi kollektivistik kültürlerde bazı ilişkilerin fazla iç içe geçmiş olması sonucu görülebilen bir durum. Bir başkasının kararlarına nasıl takılı kalıyoruz? Mesela sevdiğimiz insanların hayat tarzları, ilişkileri, inanç sistemleri ya da tercih ettikleri bazı alışkanlıklar hakkında endişe edebiliyoruz. Ama ne olursa olsun başkalarının kararlarını ve tercihlerini kontrol edemeyiz, tıpkı onların bizimkileri kontrol edemeyeceği gibi. Bu konularda sahip olduğumuz endişeleri yakın olduğumuz kişilere söylesek de bunun iletişimini kendi inançlarımızı ve beklentilerimizi onlara dayatmayan bir yerden yapmamız önemli.



Bazen içinde bulunduğumuz durum sonucunda kendimizi sıkışıp kalmış gibi hissetmemiz çok anlaşılır. Ama eğer böyle durumlarla sağlıklı bir şekilde baş edebilmek istiyorsak şimdiye odaklanmayı denemek, içinde bulunduğumuz ortamın ve çevremizin farkına varmak ve kendimize sahip olduğumuz için minnettar olduğumuz insanları hatırlatmak bizi bu sıkışmışlık hissinden biraz olsun kurtarabilir.relate-banner


https://www.psychologytoday.com/intl/blog/true-self-empowerment/202302/4-things-we-absolutely-cant-control-and-need-to-accept
4 Things We Can’t Control and Need to Accept, Psychology Today

Benzer yazılar

Sahara Novotna - Willing To Take Risks

Riskten Kaçınmanın Riski: Konfor Alanlarımız

Siz de konfor alanınızdan çıkmakta zorlanıyor ve bir türlü risk alamıyorsanız bu yazıdan ilham alabilirsiniz!

Mezun Oluyorum. Peki Ya Sonra?

Gelin mezuniyet kaygısı ile nasıl başa çıkabileceğimize göz atalım.

Kaygı Flört Etmemize Engel Değil

Yüksek düzeyde kaygıya veya kaygılı bağlanma stiline sahip olmak zaman zaman kendimizi sabote etmemize ve geçmişteki olumsuz deneyimlerimize saplanıp kalmamıza sebep olabiliyor. Peki kendimizi sabote etme halinin üstesinden gelmek için neler yapabiliriz?

Kaygı Kaynaklı Olabilecek 8 Davranış

Hepimizin geçmiş deneyimlerinden ötürü geliştirdiği ve bazen başkalarına tuhaf gelen davranışları olabiliyor. İşte kaygı kaynaklı olabilecek sekiz davranış!

Kontrol Edemediklerimizden Misiniz?

Kontrolümüz dışında olan dört durumdan ve bu durumlara nasıl yaklaşmamız gerektiğinden bahsettik.

Duygularımızla ilgili öğrendiğimizi unutmamız gereken 7 şey

Duygularımız söz konusu olduğunda bazı hatalı düşüncelere sahip olabiliyoruz. Bu düşünceleri, doğru ve bize iyi gelecek düşüncelerle değiştirmek mümkün! Buyrun yazımıza…
İsimsiz - Ewa Rzeznik

Toksik Ebeveynlik – Çözüm Önerileri

Ebeveynlerinizle kurduğunuz ilişki size zarar veriyor mu? Ebeveyninizle ilişkinizin olumsuz etkilerinden korunmak mümkün.
Gourment- Victoria Kharchenko (2008)

Stres ve Duygusal Yeme

Mutsuzken eliniz buzdolabına gidiyor mu? Çikolatanın bütün dertlerinizi alıp götüreceğine inanıyor musunuz? Ya açlığınız fiziksel değil de duygusalsa?
How being attached to you felt like sometimes - Laura Miclea

Kaygılı - Kaçıngan Birlikteliği Mümkün mü?

Yüksek seviyede bağlanma kaygısı ve kaçınması ilişkide belli sorunlarla ilişkilendiriliyor. Peki kaygılı ve kaçıngan bağlanan iki kişi bir ilişki sürdürebilir mi?
Remembrance Story - Cristina Carol

Bize İyi Gelmeyen 12 Düşünce

Mantıklı ve tutarlı olmak, hata yapmamak, herkes için her zaman uygun olmak… Kendimizden beklentilerimiz neler ve ne kadar gerçekçiler?

footer