Düzenleyen: Dr. Gizem Sürenkök
20 Temmuz 2022
Okuma süresi: 7 dakika
Mental sağlık duygusal, psikolojik ve sosyal iyi oluşu içeriyor. Nasıl düşündüğümüzü, hissettiğimizi ve harekete geçtiğimizi etkiliyor.
Stresle nasıl başa çıktığımız,
nasıl ilişki kurduğumuz, karar alma süreçlerimiz üzerinde rol oynuyor. Mental sağlık, yalnızca mental hastalıkların olmamasından çok daha fazlasını ifade ediyor. Bir spektrum üzerinde değerlendiriliyor ve herkes tarafından farklı şekilde deneyimleniyor. Yaşamımız boyunca çok sayıda bireysel ve sosyal faktör bir araya geliyor ve mental sağlığımıza olumlu veya olumsuz etkilerde bulunarak bu spektrumdaki yerimizi belirliyor.
Mental sağlık her geçen gün daha fazla konuşuluyor, daha çok insan bu konuda bilgi sahibi oluyor ancak hala bu konu hakkında birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Mental sağlık sorunları ile ilişkili geçmişten gelen birçok
stigma ve ön yargı bulunuyor. Bu yanlış düşüncelerin önüne geçmek ancak doğru bilgiye ulaşarak ve onu yayarak mümkün. Bu sebeple psikolojik sağlık ve mental hastalıklar hakkında yanlış bilinenleri ve doğrularını ele aldık!
- Mental sağlık sorunları gerçek hastalık değildir.
Mental sağlık sorunları genellikle fiziksel sağlık sorunları kadar ciddiye alınmıyor. Fiziksel rahatsızlıklar söz konusu olduğunda endişelenip bir an önce doktor randevusu almaya çalışıyor, bir uzmanla görüşmek istiyoruz fakat aynı özen ve hassasiyeti mental sağlığımız söz konusu olduğunda göstermiyoruz. Halbuki sağlık, yalnızca fiziksel sağlığımızdan ibaret değil. Mental sağlık sorunları da yaşamımızı ve işlevselliğimizi etkileyebiliyor. Bu sebeple psikolojik sağlığımızı da en az fiziksel sağlığımız kadar ciddiye almamız ve mental hastalıkların varlığını kabul etmemiz gerekiyor. Mental hastalıklar da tıpkı kalp rahatsızlıkları, kolesterol veya diyabet gibi ciddi ve herkes için geçerli hastalıklar ve diğer tıbbi sorunlar gibi mental hastalıklar da etkili bir şekilde tedavi edilebiliyor.
- Mental sağlık sorunları çok yaygın değil.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı rapora göre en yaygın mental sağlık sorunlarının başında
depresyon geliyor. 2017 yılında 264 milyondan fazla insanın depresyondan etkilendiği öne sürülüyor. En yaygın mental sağlık sorunlarından biri olan
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun ise Amerika’da 6.8 milyon insanı etkilediği düşünülüyor; bu da 100 insandan 3’ünün bu sorunla baş etmeye çalıştığı anlamına geliyor. Üstelik Covid-19 pandemisinin mental sağlık sorunlarının artmasında etkili olduğu düşünülüyor. 204 ülke ile yapılan bir araştırma, pandeminin ardından depresyonun yüzde 24, anksiyetenin yüzde 26 arttığını gösteriyor. Yani, yalnızca belli bir grup insan mental sağlık sorunlarıyla baş etmeye çalışmıyor. Herkesin fiziksel sağlık sorunları olabileceği gibi herkes mental sağlık sorunları ile de baş etmek durumunda kalabiliyor. Mental sağlık problemleri düşündüğümüzden çok daha yaygın fakat mental sağlık üzerine hala yeterince konuşulmuyor. Kimi zaman insanlar
etiketlenmekten veya ötekileştirilmekten duydukları endişeler sebebiyle de bu konuda yaşadıklarını açık ve özgür bir şekilde paylaşamıyorlar.
- Çocukların mental sağlık sorunu olmaz.
Çocukluk döneminde mental sağlık kendisini çocuğun gelişimsel ve duygusal
dönüm noktalarına ulaşması, sağlıklı
sosyal becerileri ve sorunlarla başa çıkabilmeyi öğrenmesi ile gösteriyor. Mental hastalıklar ise öğrenme, davranış, duygularla baş etme gibi konularda yaşanan ciddi sorunlarla anlaşılıyor. Birçok çocuk zaman zaman korku ve
endişe duyabiliyor, aşırıya kaçan ya da “şımarık” olarak adlandırılan davranışlar gösterebiliyor. Belirtiler ciddi ve kalıcı olduğunda ve okul, ev, oyun aktiviteleri gibi alanların zarar görmesine, çocuğun ilişki kurmasına ve sürdürmesine engel olduğunda mental sağlık sorunu söz konusu olabiliyor.
Çocuklarda mental sağlık sorunlarını fark etmek yetişkinlere kıyasla daha güç çünkü çocukların gelişim süreci zaten birçok değişiklik içeriyor. Ek olarak bir hastalığın belirtileri çocuğun yaşına bağlı olarak farklılık gösterebiliyor ve çocukların nasıl hissettiklerini veya davranışlarını anlamak güç olabiliyor. Bu sebeple şüphe uyandıran bir durum olduğunda çocuğu anlayabilecek ve işaretleri doğru yorumlayabilecek bir uzmanla görüşmek önem taşıyor.
- Mental sağlık sorunu yaşamak zayıflık göstergesidir.
Mental sağlık sorunları karakterle ilgili herhangi bir mesaj vermiyor; birinin mental hastalığının olması tembel veya zayıf olduğu anlamına gelmiyor. Biyolojik faktörler, deneyimler ve ailenin mental sağlık geçmişi gibi birçok unsur mental sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında etkili olabiliyor. Mental sağlık sorunlarının zayıflık göstergesi olduğunu söylemenin, bir insanın bacağının kırılmasının veya baş ağrısı çekmesinin de zayıflık göstergesi olduğunu söylemekten bir farkı yok. Benzer bir şekilde nasıl diyabeti olan birinin “çok isteyerek” veya “yeterince güçlü olarak” bu hastalıktan kurtulması mümkün değilse depresyonda olan kişilerin de “güçlü olup” bu hastalıktan kurtulmasını beklemek pek gerçekçi değil. Mental sağlık sorunu yaşamanın zayıflık göstergesi olduğu şöyle dursun; bu konuda yardım istemek,
destek almak ve iyileşmek için mücadele etmek psikolojik dayanıklılık gerektiriyor ve kişinin bu güce sahip olduğunu gösteriyor.
- Mental sağlık sorunu olan insanlar tehlikelidir, toplumdan uzak tutulmalıdır.
Bu düşünce, mental sağlık sorunu ile baş etmeye çalışan kişilere belki de en çok zarar veren ön yargılardan biri. Mental hastalıkları olan bazı insanların tahmin edilemez davranışlar sergiledikleri ve şiddet eğilimli olabildikleri doğru ancak bu oldukça azınlık bir grup. Kişiler belirtileri sebebiyle alışık olmadık şekillerde davrandıklarında bile çevreleri için nadiren tehdit oluşturuyorlar. Şizofreni gibi çok ciddi ve ileri seviyede rahatsızlıkları olan kişiler bile çoğunlukla şiddete başvurmuyor. Geçmişte böyle olmasa da günümüzde mental hastalığı olan birçok insan uzun süreler boyunca hastaneye kaldırılmıyor. Mental sağlık sorunlarının giderek daha kapsamlı bir şekilde anlaşılmaya çalışılması, tedavi süreçlerini ve tıbbi yaklaşımları da geliştiriyor. Tıpkı diğer hastalıklar gibi insanların özellikle kötü hissettikleri ve hastanede tedaviye ihtiyaç duydukları dönemler olabiliyor fakat mental sağlık sorunları olan birçok insan üretken, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmeye devam ediyor.
- Mental hastalıklar, dikkat çekmenin veya davranışlara bahane sunmanın bir yoludur.
Kimse kendi isteğiyle mental sağlık sorunu yaşamak istemez, tıpkı fiziksel bir hastalığının olmasını istemeyeceği gibi. Mental sağlık sorunlarının sebepleri detaylıca araştırılıyor ve hiçbir mental sağlık sorununun “durduk yere” ortaya çıkmadığı görülüyor. Bunun yanı sıra mental sağlık sorunu yaşayan herkesin belirtileri her zaman herkes tarafından anlaşılmayabiliyor. Bazı sorunların belirtilerini yalnızca bu konunun uzmanları fark edebiliyor. Benzer şekilde bu sorunları yaşamayan veya daha önce bir örneğini görmemiş kişiler için mental sağlık sorunları yaşayan kişilerle ilişki kurmak ve yaşadıklarını anlamak zor olabiliyor. Fakat bunların hiçbiri o kişilerin tecrübelerini geçersiz kılmıyor.
- Mental sağlık problemleri kalıcıdır, tedavisi yoktur.
Mental hastalık teşhisi almış olmak, hastalığın her zaman devam edeceği anlamına gelmiyor. Artık geçmişe kıyasla birçok tedavi ve destek sistemi bulunuyor ve bu yöntemler gerçekten işe yarıyor. Her bireyin hastalık süreci farklı seyredebiliyor. Bazı insanlar hastalığı periyotlar halinde yaşayabiliyor ve hastalık dönemi geçtiğinde normal yaşamlarına tekrar dönebiliyor. Bazıları devam eden bir destek alıyor ve terapi ya da ilaç tedavisiyle yaşamlarını denge içinde sürdürebiliyor.
Hiwell uygulaması, tam da bu noktada doğru terapistle eşleşmeyi ve terapiye başlama sürecini bir hayli kolaylaştırıyor. Uygulama içerisinde kısa bir anket doldurarak uzmanlık alanı size en uygun terapistle eşleşebiliyor ve ücretsiz ön görüşme yapabiliyorsunuz. Eğer memnun kalırsanız online terapi sürecine başlıyorsunuz. Doğru yardımla ve erken başlayan doğru tedaviyle birçok insan iyileşiyor ve hastalığın belirtilerini tekrar göstermiyor. Bu noktada iyileşmenin de herkes için farklı anlamlara gelebileceğini unutmamak gerekiyor. Bazıları için iyileşme, hastalıktan ve semptomların görülmesinden önceki haline dönmek anlamına gelirken bazıları için belirtilerin azalması ve öncekinden farklı da olsa tatmin edici bir yaşam sürmek anlamına gelebiliyor.