Amerika Birleşik Devletleri eski başkanı Barack Obama, eşcinsel evliliğin yasallaştırmasını savunmak için yaptığı konuşmada eşcinsel çiftlerin "son derece bağlı tek eşli ilişkiler"e sahip olduğuna inandığını söyledi. Tartışmalar şu sorular etrafında alevlendi: "Eşcinsel evlilikle ilgili sorun kabul edilen şey tek eşlilik meselesi miydi?", "Birden fazla partnere sahip olmak geçilmemesi gereken bir sınır mı ve bu kadar kötü mü?" Peki tek eşli olmayan ilişki ne demek? Karşılıklı rızaya dayalı tek eşli olmayan ilişkiler, partnerlerin belirli kurallar çerçevesinde başka insanlarla cinsel veya duygusal birliktelik yaşamaya onay verdikleri ilişki türlerini kapsıyor. Bu ilişkilerde belirleyici özellik sınırların açıkça konuşulup beraber belirlenmesi ve güvene dayanması. Bu ilişkilerin en yaygın rastlanan üç tipi şunlar:
1. Çok eşlilik (çok aşklılık, poliamori): İnsanların aşık olduğu, sevdiği ve/veya sevgilisi olan birden fazla partnerinin olabildiği uzun ilişkiler
2. Swinging: Bir çiftin başka bir çift ile cinsellik deneyimi
3.Açık ilişki: Partnerlerin farklı insanlarla çoğunlukla duygusal olmayan cinsel birliktelik yaşadıkları ilişkiler
Kuzey Amerika ülkelerinde yapılan çok sayıda araştırma aynı sonuca ulaşıyor: Toplumun %5'i karşılıklı rızaya dayalı tek eşli olmayan ilişkiler yaşıyor. Buna ek olarak, her 5 kişiden 1'i daha önce bu tarz bir ilişki deneyimlemiş. Üstelik genelde bu durum ırk, millet, yaş, eğitim seviyesi, sosyoekonomik durum ve coğrafi bölgeye göre değişiklik göstermiyor. Ancak cinsel kimlik ve yönelim bazında farklılıklar görülüyor. LGBTİ+ bireylerin, heteroseksüellere göre daha fazla bu tarz ilişkilerde bulunduğu saptanıyor. Bunun sebebinin, heteronormatif kuralların dışına çıkan insanların diğer "ideal ilişki" tabularını da sorgulaması olduğu düşünülüyor.
Toplumdaki genel kanının aksine; bu ilişki türleri bağlılık, sevgi, güven ve ilişki memnuniyeti konularındaki testlerde farklı ilişki yapıları ile aynı sonuçları veriyor. Buna ek olarak, ilişki kalitesi de türe göre değişiklik göstermiyor. Kişilerarası duyarlılıktan iş tatminine, kendine güvenden umutsuzluğa kadar hemen her kişilik özelliğinin araştırıldığı birçok araştırma, çok eşli insanlarla tek eşli insanların aynı aralıkta bulunan değerlere sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Bağlanma stillerine baktığımızda, kaçıngan bağlanan insanların rızaya dayalı tek eşli olmama haline daha sıcak baktığı görülüyor. Ancak bu tür ilişkilerde, kaçıngan bağlanma seviyesinin tek eşlilikten daha düşük olduğu ve ilişkiden memnun olan insanların çoğunun güvenli bağlanan kişiler olduğu bulunuyor. Çünkü bu ilişkilerin temelini oluşturan yüksek duygusal yakınlık ve birbirine açıklık ile düşük kıskançlık, güvenli bağlanmanın da ana özellikleri. Güvenli bağlanmanın partnerin sığınılabilecek güvenli bir liman olduğunu hissettirmesi, bu ilişki türlerinde hem asıl partnerle hem de diğer partnerlerle yüksek memnuniyete sahip olmayı sağlıyor. Bir araştırmada açık ilişki yaşayan evli çiftler bunu "güvenli hissettikleri bir özgürlük duygusu" olarak ifade ediyorlar. Bu sebeple çoklu ilişkiler güçlerin eşitliği, özel alan, açık iletişim kurabilme, ayrı kişilik inşa edebilme ile kişisel gelişim ve ilerlemeyi de destekliyor.
Temelde hepimiz yakın ilişki kurduğumuz insanlardan ihtiyaçlarımızı karşılamalarını bekliyoruz. İhtiyaç yelpazelerimiz güvenlikten aidiyete, yakınlıktan özerkliğe kadar uzanıyor. Batı kültürü, sürekli bir kişinin çoğu ihtiyacımızı karşılaması gerektiğini romantize ediyor. Ancak bu idealize edilen durum bir kişi için çok fazla yük oluşturabiliyor ve aslında tek eşli bireylerin de çoğu ihtiyacı için diğerlerine döndüğü görülüyor. Örneğin; duygusal destek için aileye, ait hissetmek için arkadaşlara dönmek çok yaygın. Burada tek eşli olan ve olmayan kişiler arasındaki fark cinsel tatminin, ihtiyaçlarımızın karşılanmasından duyacağımız genel tatminden ayrı algılanıp algılanmaması olarak düşünülüyor.
Çok eşli kişiler çoğunlukla, partnerlerinin bir başkasını sevmesi veya bir başkasıyla cinsellik yaşaması karşısında güçlü bir kıskançlık hissetmiyorlar. Poliamoriler tarafından literatüre kazandırılmış olan başkasının mutluluğundan dolayı mutlu olma (frubble) veya romantik partnerinin başka birini sevmesi ve bundan keyif almasından dolayı kişinin kendisinin de mutlu olması anlamına gelen compersion gibi hisler besliyorlar. Kıskançlığın sahiplik ve otorite ile bağlantılı olduğu görüşü hakim. Bu sebeple olumsuz duygular karşısında huzursuzluk veya kaygılı olmayı anlatan kıskançlıktan daha hafif kelimeler kullanıyorlar.
Tek eşlilik (monogami) dışındaki ilişki türlerinin görünürlüğü günden güne artıyor. Google'da açık ilişki ve poliamori ile ilgili aramalar 2005'ten bu yana önemli oranda artmış. Online dating uygulamaları artık tek eşli olmama durumu ile ilgili seçenekler sunuyor. Ancak çoklu ilişkiler hala büyük ölçüde kötüleniyor ve damgalanıyor. Yapılan araştırmalardan biri, tek eşli olmayan insanların ortalama dörtte birinin bu sebeple ayrımcılığa uğradığını gösteriyor. Toplumun ön yargısı, partneriyle rızaya dayalı tek eşli olmayan ilişki yaşamak isteyen insanların birden fazla kişiyle seks yapabilmek için diğerlerini manipüle etmeye çalışan ve incitici olmaya meyilli insanlar olduğu yönünde. Ayrıca daha zayıf romantik ilişkiler kurdukları, kötü ebeveyn olacakları, daha az sorumluluk sahibi oldukları hatta köpek gezdirmek gibi gelişigüzel kişilik özelliklerinde dahi tek eşlilerden daha kötü oldukları şeklinde algılanıyorlar.
Çok eşlilikle ilgili insanları endişelendiren bir diğer konu ise cinsel sağlık meselesi. Bir araştırmada "Tek eşliliğin faydaları nedir?" sorusuna katılımcıların yarısından fazlası cinsel hastalıklara karşı koruma cevabını veriyor. Ancak burada şöyle bir ikilik var, tek eşli insanların ortalama dörtte biri partnerlerini aldatıyor. Üstelik aldatma durumunda korunma oranları düşük iken birden fazla partnerin olduğu ilişkilerde %90'ın üzerinde bir çoğunluk güvenli seksi kural olarak belirlemiş. Bu sebeplerle cinsel hastalık bulaşma oranı farklı ilişki türlerinde benzer seviyelerde seyrediyor.
Temelde hiçbir ilişki türünün diğerinden üstün olmadığını, insan cinselliğinin bir parçası olduğunu unutmamak gerek. Ne tür bir ilişkiye uygun hissettiğimiz fark etmeksizin, farklı ilişki dinamiklerinin pencerelerinden bakabildiğimizde kendi ilişkimizi iyileştirebilecek bir parça bulmamız muhtemel. Çünkü aslında ortak faydalara bakıldığında türü fark etmeksizin romantik ilişkiler bize aitlik, güven, bağlılık ve iletişim ortamı sağlıyor. Sevmek, harekete geçirdiği hormonlar ve hissettirdiği duygular ile herkese iyi geliyor.