
Sosyal medyanın kurulan arkadaşlıkların devam etmesi açısından önemli bir konumda olduğu biliniyor ancak birini hayatımızdan çıkarmayı da aynı ölçüde zorlaştırdığı çoğu zaman göz ardı ediliyor. Sosyal medya üzerinden birilerini arkadaşlıktan çıkartmak ya da engellemek, toplum tarafından çocukça görülebiliyor. Bu sebeple kendileri için en iyisinin eski partnerlerini sosyal medyadan silmek olduğunu düşünen kişiler bile bunu yapmaktan kaçınabiliyor. Öte yandan eski partneri sosyal medyadan silmek onu artık görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Sildiğinizde dahi profil resmine veya takipçilerine bakabiliyorsunuz ya da ortak arkadaşlarınızın paylaşımları üzerinden denk gelebiliyorsunuz. Bir çalışmaya katılan ve eski partnerini sosyal medyadan silen bir kişi hissettiklerini şu şekilde ifade ediyor:
"Ortak arkadaşlarımız sebebiyle onunla arkadaş olmamak benim için çok daha fazla enerji gerektiriyordu. Arkadaş olmamak, arkadaş olmaktan daha dramatikti."
Bu noktada ayrılıktan sonra partnerlerin arkadaş kalmaya karar vermeseler dahi sosyal medya hesapları aracılığıyla birbirlerinin hayatlarından haberdar olmaya başladıkları görülüyor. Peki eski partnerimizin hayatına bir ekrandan seyirci kalmak bizi nasıl etkiliyor?
Ayrılık sonrası süreçte sosyal medya üzerinden eski partnerle olan fotoğraflara, yazışmalara bakmak bu süreci daha zor atlatmaya sebep olabiliyor. Kendimizi sürekli eski yazışmaları analiz etmeye çalışırken bulabiliyoruz ve aslında yaşananları baştan yazabiliyoruz. Tüm bu fotoğraflar ve yazışmalar mutlu ve güzel günlerin hatırlatıcısı olabildiği gibi ayrılık acısının kaynağı da olabiliyor. Takip etme davranışı arttıkça ruminasyon oranı da artış gösteriyor. Bu durum stres, paranoya ve öfke seviyesini artırıyor. Bir araştırmada katılımcılara onları en çok strese sokan şeyin ne olduğu sorulduğunda eski partnerin profilinin, birlikte yaptıkları eski paylaşımların ve ilişki durumunu değiştirmenin kişileri en çok strese sokan faktörler oldukları görülüyor. Bu stresle başa çıkmak için ise genellikle eski partnerlerini ve ortak arkadaşlarını sosyal medyadan silebiliyor, sosyal medya hesaplarını dondurabiliyor ve internetten uzak kalmayı seçebiliyorlar. Öte yandan, sosyal medya üzerinden eski partneri takip etmenin kıskançlık seviyesini arttırdığı görülüyor. Kıskançlık seviyesi arttıkça eski partnerle direkt olarak iletişim kurmasak da dolaylı yoldan iletişim kurmaya yönelebiliyoruz. Dolaylı yoldan iletişim kurmaya çalışma yolları arasında profil resmimizi karşı tarafa bir mesaj vermek için değiştirmek ya da karşı tarafın kıskanacağını düşündüğümüz paylaşımlarda bulunmak yer alıyor. Eski partneri sosyal medyadan takip etmek ayrılık sonrası süreci atlatmayı da olumsuz etkiliyor. Eski partnerin paylaşımlarını görmek olumsuz duygularımızı ve tecrübelerimizi canlandırıp iyileşme sürecini sekteye uğratıyor. Duyduğumuz aşkın ve üzüntünün azalmasını yavaşlatırken stres seviyemizi artırıyor. Takip etme davranışı eski partnere karşı duyulan cinsel çekimi de artırabiliyor. Aynı zamanda ayrılık sonrası kendimize odaklanıp yaşayabileceğimiz kişisel gelişim sürecini olumsuz etkiliyor. Bazı kişiler sosyal medyayı eski partnerin hayatına birisinin girip girmediğini kontrol etmek için de kullanabiliyor, bu durum eski partnerin yeni partnerini takip etmeye kadar gidebiliyor. Eski partnerin yeni bir ilişki içinde olduğunu görmek ise kişide olumsuz duygular uyandırabiliyor ve stres seviyesini artırabiliyor.
Peki kimler eski partnerlerini sosyal medyadan daha çok takip etme eğilimi gösteriyor? Yapılan çalışmalara göre günlük hayatta sosyal medyayı sıklıkla kullanan kişiler eski partnerlerini bu mecralardan daha fazla takip ediyorlar. Aynı zamanda eski partnerleriyle bir araya gelmeyi umut eden kişilerin eski partnerlerini daha çok takip etmeye yöneldikleri görülüyor. Öte yandan, bağlanma stilleri de takip etme davranışı üzerinde etkili oluyor. Kaçıngan bağlanan kişiler eski partnerlerini sosyal medya üzerinden takip etme eğilimi göstermezken kaygılı bağlanan kişiler bu davranışa daha sık başvuruyor. İlişkilerine daha fazla yatırım yaptıklarını düşünen ve ayrılığa bağlı stres seviyesi yüksek olan kişiler de sosyal medya üzerinden eski partnerlerini daha fazla takip ediyor. Bu durum ayrılıklarını travmatik bir deneyim olarak nitelendiren kişiler için de geçerli oluyor. Yaşanan ilişkinin özel bir deneyim olduğunu düşünmek, eski partnerin hayatına dair merak duyma olasılığını artırıp takip etme davranışına yönlendirebiliyor.
Yapılan çalışmalar eski partnerlerini sosyal medya üzerinden takip eden kişilerin azımsanamayacak miktarda olduğunu gösteriyor. Üniversite öğrencileriyle yapılan bir çalışmada eski partnerini sosyal medya üzerinden takip eden kişilerin oranı %67 olarak bulunuyor. Bu takip etme davranışının içinde eski partnerin fotoğraflarını incelemek, takipçilerine bakmak ve yeni bir ilişkisi olup olmadığını kontrol etmek yer alıyor. Neden eski partnerlerimizi sosyal medya üzerinden takip etmekten vazgeçemiyoruz? Bir uzmana göre sosyal medya üzerinden gördüğümüz şeyler bizi tam olarak tatmin etmiyor çünkü ayrıntılı bir bilgiye ulaşamıyoruz ancak bu belirsizlik sebebiyle merakımız daha çok kabarıyor ve takip etmeye devam ediyoruz.
Herkesin ayrılık ile nasıl başa çıktığı kendi ilişki dinamiklerine, bağlanma stiline ve kişiliğine bağlı olarak değişiyor. Sosyal medyadan eski partneri silmek her zaman herkes için uygun olmayabiliyor. Bu noktada bir çalışma eğer ayrılık süreci zorlu geçtiyse sosyal medyadan silmenin daha faydalı olabileceğini söylerken kolay bir şekilde geçirdiyseniz sosyal medyadan silmenin gerekli olmayabileceğini ifade ediyor. Eski partneri takip etmeyi bırakmanın yolu ise o ilişkiye dair bir umut beslememek ve hayatın o döneminin artık kapandığını kabul etmekten geçiyor.