İş hayatımız ve romantik ilişkilerimiz, birçoğumuzun hayatındaki en büyük iki alanı oluşturuyor. Durum böyle olunca da bu iki konunun birbiriyle etkileşime girmesi kaçınılmaz bir hal alıyor. Stresli bir iş gününden sonra partnerimize dert yanmak, partnerimizin cümleleriyle motive olmak ya da yoğun günlerimizde partnerimize sırtımızı dayamak bize iyi gelen bu etkileşimlerden sadece birkaçı. Peki partnerlerimiz ve sağlıklı ilişkilerimiz kariyerimizi gerçekte nasıl etkiliyor?
Romantik ilişkilerin kariyer üzerine etkilerine bakan ilk çalışmalar bu iki konunun birbirinden tamamen bağımsız olduğunu savunuyordu. Sonradan öne sürülen bir teori ise telafi üzerine kuruluydu ve romantik ilişkileri yolunda gitmeyen kişilerin hayatlarını düzene sokmak için kariyerlerine daha fazla odaklandıklarını savunuyordu. Fakat daha sonra yapılan çalışmalar, sağlıklı romantik ilişkilerin kariyer hayatını birçok yönden olumlu etkilediğini ortaya koyuyor. Öyle ki partnerinizin karakterinin bile kariyerinizi olumlu etkilediği görülüyor. Örneğin, sorumluluk duygusu yüksek partnerlere sahip olan kişiler daha fazla para kazanıyorlar ve işlerinde daha mutlu oluyorlar.
Araştırmalara göre sağlıklı, tatmini yüksek ve olumlu bir romantik ilişkiye sahip olmak işteki ruh halini ve işe olan bağlılığı artırdığı gibi, işe ayrılan zaman ve enerjinin yükselmesini de sağlıyor. Öte yandan romantik partnerler, kişinin iş stresine karşı bir tampon görevi görebiliyor ve kişiye öz güven, çeşitli beceriler ve amaçlar kazandırarak iş performansını artırabiliyor.
Diğer yandan, yapılan çalışmalar romantik ilişkiler ve kariyer arasında etkileşim sağlayan farklı mekanizmalar olduğunu ortaya koyuyor. Bu mekanizmalardan ilki olan yayılma etkisi kişinin bir alandaki hislerini başka bir alana aktarması olarak özetleniyor ve güncel olarak etkisi en yüksek olan mekanizma olarak biliniyor. Bu mekanizmaya güzel bir örnek olarak, özel hayatında mutlu olan bir kişinin iş hayatında da aynı his ve motivasyonla hareket etmesini ya da partnerine karşı yoğun bir sevgi besleyen bir kişinin işini de daha fazla sevmeye başlamasını gösterebiliyoruz. Bu mekanizma içerisinde partnerle birlikte geliştirilen iletişim becerileri ve anlayış, iş hayatında da kullanılmaya başlanıyor. Bir başka deyişle, aşık olduğumuzda dünyayı görmeye başladığımız pembe gözlük iş hayatımızda da bizimle oluyor. Genellikle farkında olmadan tecrübe edilebilen bu durum, kariyer hayatımızda daha yüksek performansla sonuçlanıyor.
Bir diğer mekanizma ise çapraz etki. Çapraz etki kısaca bir hissin, bir kişiden ötekine geçmesi olarak özetleniyor. Örneğin; partnerimizin motivasyonu yüksek olduğunda biz de iş hayatımızda daha motive hale geliyoruz. Yorgun bir şekilde çalışırken partnerimizden gelen destekleyici bir mesaj enerjimizi yükseltebiliyor. Üstelik akşamları kendilerini mutlu hisseden kişilerin partnerleri ertesi gün daha yüksek iş performansı sergiliyor, yani çapraz etki aynı zamanda uzun da sürüyor. Sonuçta, tıpkı ev işlerinin paylaşımı gibi hislerimizi ve bakış açımızı da partnerlerimizle paylaşıyoruz.
Romantik ilişkilerin kariyerimizi nasıl olumlu etkilediğini gösteren üçüncü mekanizma olan benzeme sürecinde; partnerlerin birisi, diğerinin karakter özelliklerini, alışkanlıklarını ve yetkinliklerini edinmeye başlıyor. Örneğin, zaman planlaması çok iyi olan bir partnerimiz varsa bizim de zaman planlama kalitemiz artıyor. Son mekanizma olan dışarıdan tedarik ise partnerlerin birbirlerine hem zihinsel hem de fiziksel destek vererek birbirlerinin hayatlarını kolaylaştırmasına işaret ediyor. Bu mekanizmaya partnerlerimizin günlük hayatımızın yükünü hafifletmeleri, yapmamız gereken şeyleri bize hatırlatmaları ya da ev işlerini bizimle paylaşmaları örnek olarak gösterilebiliyor. Böylece, partneriniz ya size model olmuş ya da sizi teşvik etmiş oluyor. Bu iki mekanizmanın partnerlerin beraber geçirdikleri zaman ve paylaştıkları hobi sayısıyla da doğru orantılı olarak arttığı biliniyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi özellikle benzeme ve dışarıdan tedarik mekanizmalarında partnerlerin karakterleri de önemli bir yere sahip. Eğer partneriniz sizin sahip olmak istediğiniz kişilik özelliklerine sahipse benzeme süreci ile bu özellikleri edinme ihtimaliniz artıyor. Dahası, yapılan bir çalışma, işine bağlı kişilerin benzeme ve dışarıdan tedarik süreçlerinin etkisini daha da artırdıklarını gösteriyor. Bu kişiler partnerlerinin daha verimli çalışmalarını sağlayarak onları başarılı olma, işte memnuniyeti yakalama ve terfi alma ihtimallerini de yükseltiyorlar.
Kariyer ve yakın ilişkilerimiz arasındaki ilişki mekanizmaları bu şekilde olsa da bu süreçlerin içerisine başka adımların dahil olabileceğini de unutmamak gerekiyor. Bu noktada aslında bu mekanizmaların hiçbirisinin birbirinden bağımsız olmadığını, farklı seviyelerde ama hep beraber işlediklerini tekrar hatırlatmak istiyoruz. Aşk gibi biricik bir duyguyla ilgili hiçbir konuda tek bir sebep-sonuç ilişkisinden bahsedemeyeceğimiz gibi, romantik ilişkiler ve kariyer gibi iki büyük alan arasındaki ilişkide de böyle bir çıkarım yapmak zor. Fakat sonuç olarak sağlıklı bir ilişkinin hayatımızın her noktası gibi kariyerimizi de iyileştirdiğini söyleyebiliyoruz.